Hendrick’s Gin


 Hendrick’s Gin, İskoçya’nın güneybatısında, Girvan adlı küçük bir sahil kasabasında üretilmektedir. Damıtım evi, 1887 yılında William Grant & Son’s tarafından kurulmuş ve Glenfiddich gibi ünlü viskilerin üretiminde de öncülük etmiştir. Damıtım evinin karşısında bulunan volkanik Ailsa Craig adası, bu tarihi mekanın eşsiz atmosferini tamamlar.

Hendrick’s Gin’in yaratıcı Lesley Gracie, küçük yaşlardan itibaren aromalar ve kokularla ilgilenen bir bilim insanıdır. Kariyerine ilaç sektöründe, ilaçların tadını daha hoş hale getirmek üzerine çalışarak başlamış ve ardından William Grant & Son’s tarafından daha kompleks bir gin geliştirmek üzere görevlendirilmiştir. Lesley ve beş kişilik ekibi, Hendrick’s Gin’in üretim süreçlerini halen titizlikle denetlemektedir.

Hendrick’s’in üretimi 1999 yılında başlamıştır. Her bir parti, 500 litreden fazla olmayacak şekilde küçük ölçekli üretilmektedir. İki farklı imbik kullanılarak damıtılan gin, hem 1860 tarihli Bennet hem de 1948 tarihli Carter-Head imbiklerinden geçmektedir. Bennet imbiklerinde botanikler 24 saat demlenirken, Carter-Head imbiklerinde alkol buharı botaniklerle temas eder. Bu iki yöntem, daha sert ve kompleks bir aroma ile daha hafif, çiçeksi bir tadın birleşimini sağlar. Son aşamada ise Hendrick’s’in imzası olan Bulgar gülü ve salatalık aromaları eklenir.

Hendrick’s, kişniş tohumu, mürver çiçeği, papatya, ardıç gibi 11 farklı botanik içerir ve %41.4 alkol oranına sahiptir. Kendine özgü tadıyla damakta gül ve salatalık notaları bırakır. Genellikle tonik ve salatalık dilimleriyle tüketilmesi önerilir. Yaratıcısı Lesley Gracie, gin’i mürver çiçeği cordial’ı ile bir çay fincanında sunmayı tercih eder.

Hendrik’s Gin, benim favori içkilerim arasında yer alıyor. Bunun sebebi sadece lezzeti değil, aynı zamanda görsellikteki yaratıcılığı. Şişe tasarımlarında kullanılan nostaljik detaylar ve özenle hazırlanmış etiketler, ürünü sade bir içki olmaktan çıkarıp özel bir deneyim haline getiriyor.

Bu yaratıcı yaklaşım, Hendrik’s’i klasik bir cin markasından çok daha öteye taşıyor. Markanın esprili ve farklı reklam kampanyaları, sadece bir içki değil, bir hikaye sunduğunu hissettiriyor.Viktorya dönemi estetiğiyle modern tasarım anlayışını harmanlıyor. Özellikle kullanılan yazı tipleri, çiçek ve botanik illüstrasyonları, ürünün doğallığını ve zarafetini hissettiriyor. Her detay, cinin özgün karakterini yansıtan bir sanat eseri gibi..

Hendrick’s Gin, yıllar içinde farklı çeşitlerle zenginleşmiştir.

Hendrik’s Orbium, klasik Hendrik’s cinin yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkmış bir ürün. Mavi lotus çiçeği, cinchona ve pelinotu gibi benzersiz aromalarıyla daha bitter bir tat sunuyor. Lacivert şişesinde saklanan bu özel seri, %43.4 alkol oranına sahip. Orbium’un tadını en iyi yansıtan kokteyllerden biri ise Hendrik’s Orbium Martini. Salatalık ve limon dilimleriyle süslenen bu klasik kokteyl, markanın zarif ruhunu taşıyor.

2019’da piyasaya sürülen Hendrik’s Midsummer Solstice, yaz başında tomurcuklanan çiçeklerin aromalarıyla zenginleştirilmiş ve sınırlı sayıda üretilmiş bir cin. Greyfurt suyuyla hazırlanan Midsummer Salty Dog kokteyli, tuzla rimlenmiş bardağıyla yaz mevsiminin canlılığını yansıtıyor.

Hendrik’s Amazonia ise 2020’de, Amazon ormanlarından ilham alınarak üretilmiş. Ananas, portakal, lime, ejder meyvesi ve guave gibi tropik meyvelerle aromalandırılan bu cin, yalnızca 1 litrelik şişelerde ve duty-free mağazalarında satılıyor. Satılan her şişe, Amazon ormanlarında bir ağacın dikilmesine vesile oluyor. Lesley Graice’nin Amazonlar’a yaptığı yolculuk sonrası İskoçya’da tropik meyve ve botanik yetiştirmek için bir sera kurması, bu serinin köklerini oluşturuyor. Amazonia’nın tropikal lezzetleri, özellikle Punch’larda, Pina Colada’da ve Espresso Martini’de öne çıkıyor.

Hendrik’s Lunar, ay ışığından ilham alınarak üretilmiş bir seri. Fırınlanmış sıcak baharatlar, narenciye kabukları ve gece çiçek açan botaniklerle aromalandırılan Lunar, geceye özel bir deneyim sunuyor. “Carpe Noctem” sloganıyla tanıtılan Lunar, ay ışığında tüketilmesi için özel bir kit ile sunuluyor. Bu kitin içinde battaniye, kristal bardaklar ve geceye özgü detaylar yer alıyor.

Hendrik’s Neptunia, İskoç kıyılarındaki dalgaların melodilerinden ilham alarak üretilmiş. Kıyı botanikleri, deniz yosunu, kıyı kekiği ve lime ile aromalandırılan bu seri, denizin ruhunu yansıtıyor. Hendrik’s, Neptunia ile çevresel projelere de destek veriyor. Project Sea Grass sponsorlarından biri olan marka, deniz biyolojik çeşitliliğini koruma adına Magic at Sea Spa kitinin gelirini bu projeye bağışlıyor.

Son olarak, Hendrik’s’in yenilikçi vizyonu yalnızca cinde değil, aynı zamanda ilginç iş birliklerinde de kendini gösteriyor. Katz’s Şarküteri ile yapılan ortak çalışma, salatalık turşularını Hendrik’s dokunuşuyla buluşturuyor. Bu tür detaylar, markanın hem hikâyesini hem de lezzetlerini sürekli zenginleştiriyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2024 Yılının Dünyanın En İyi Barlarındaki En Çok Satan Klasik Kokteyller

Clear Kokteyller İçin Pratik Bir Yöntem

Bartenderların buz çağına gidiyoruz part 1