Demleme ve yıkama teknikleri part 1

 Demleme ve yıkama teknikleri, özellikle Türkiye’deki likör ve içki çeşitliliğinin azlığını göz önünde bulundurduğumuzda, uluslararası alanda meslektaşlarımıza yaklaşmamıza yardımcı oluyor. Yıllar önce demleme tekniğini keşfettiğimde, ülkeye getiremediğimiz birçok cin çeşidini bu yöntemle üretmeye başladım. Sürekli stokta bulunmayan likörleri de bu teknik sayesinde kokteyllerimde kullanmaya başladım. İlk olarak çilek ve armut gibi meyvelerle denemeler yaptım ve zamanla bu yöntemin yalnızca eksik malzemeleri tamamlamakla kalmayıp aynı zamanda hayal gücümüzü zorlayarak yenilikçi ve farklı kokteyller yaratmamı sağladığını fark ettim.

Yağ ile yıkama tekniği ise benim gibi yemek yapmayı sevenler için mutfak ile kokteyl dünyasını birleştiren bir başlangıç noktası oldu. Bu teknik, kokteyllerime daha yuvarlak, derin ve parlak tatlar kazandırmamı sağladı. Yıllar içinde edindiğim deneyimlerle demleme ve yıkama tekniklerini geliştirdim ve farklı yaklaşımlar keşfettim. Bu bölümde, bu teknikleri ve nasıl uygulanabileceklerini sizlerle paylaşacağım.

Süt ve Krema ile Yıkama

Kokteyllerde yumuşak bir doku oluşturmak için sadece  2 cl süt veya krema eklemek bile büyük fark yaratabilir. Ancak, süt proteinleri ve kokteylde bulunan asitler doğal olarak uyumlu değildir. Asit, proteini parçalayarak pütürlü bir yapı oluşturabilir. Bunu aşmanın en iyi yolu, süt proteinlerini emülsifiye etmektir. Çalkalama, el blenderi veya elektrikli mikser kullanmak bu süreci kolaylaştırır. Bu yöntem, proteinleri çok daha küçük parçalara ayırarak kokteylin homojen kalmasını sağlar ve içim keyfini artırır.

Peynir Altı Suyu

Peynir altı suyu, hem kullanımı kolay hem de evde rahatlıkla hazırlanabilen çok yönlü bir bileşendir. Yapımı için tam yağlı süt ve bir miktar krema karışımı hafifçe ısıtılır, ardından limon suyu, sirke veya yeşil elma suyu eklenerek asitlenmesi sağlanır. Ortaya çıkan peynir altı suyu, kokteyllerde parlak ve hafif ekşi bir karakter yaratır. Özellikle Batida Ramos gibi içeceklerde yoğun bir doku ve dengeli asidite sağlar. Aynı zamanda punch tariflerinde veya tatlı tonlara sahip kokteyllerde kullanılabilir.

Kefir, Yoğurt ve Ayran ile Yıkama

Bu fermente süt ürünleri, modern kokteyllerde giderek daha fazla yer buluyor. Krema ve sütün aksine, zaten doğal olarak asidik oldukları için emülsifikasyona gerek kalmaz. Bu, onları meyve suları ve narenciye bazlı kokteyllere mükemmel şekilde entegre edilebilir hale getirir. rom, limon ve guava tabanına eklenen kefir, hem ekşiliği vurgular hem de içeceğe yumuşak bir laktik yuvarlaklık kazandırır.

Tereyağı ve Peynir ile Yıkama

Tereyağı ve peynir, kokteyllerde alışılmadık ancak etkileyici sonuçlar veren bileşenlerdir. Yavaşça eritilen tereyağı, viski gibi baz içkilere eklenerek onlara kremsi ve zengin bir dokunuş kazandırabilir. Örneğin, tereyağı yıkaması yapılmış bir Old-Fashioned veya Manhattan, klasik tariflere sofistike bir yorum katar. Peynir ise genellikle bir kokteyle eşlik eden bir bileşen olarak görülse de, belirli formüllerde doğrudan entegre edilebilir. Yumuşak ve aromatik bir peynirin küçük bir parçası, içeceğe derinlik ve karakter katabilir.

Bal mumu ile Yıkama

Bazen bir kokteylde aradığımız şey sadece tat değil, dokusal bir keşif de olabilir. Balmumu yıkaması, içkilere sadece aroma katmakla kalmaz, aynı zamanda onları pürüzsüz, kadifemsi ve benzersiz bir hale getirir. Viski, gin ya da farklı ruhlarla denendiğinde, balmumunun sunduğu nüanslar kokteylleri bambaşka bir seviyeye taşıyabilir.

Balın o doğal sıcaklığını yansıtan balmumu, özellikle viskiyle buluştuğunda tatlı ama derin bir karakter kazandırır. Burbonla kullanıldığında ise yoğun bir dokuyla birlikte hafif bir acılık ekleyerek içkinin doğasını güçlendirir. Eğer kokteyle daha hafif, hatmi benzeri bir ağız hissi katmak istiyorsanız, yenilebilir parafin mumu iyi bir seçenek olabilir. Kandelilla mumu ise bitki bazlı alternatifler arasında öne çıkar ve içkiye farklı bir yoğunluk kazandırır.

Benim balmumu ile tanışmam aslında fitoterapi eğitimi aldığım döneme dayanıyor. O süreçte doğal kremler ve dudak balsamları yaparken balmumunun farklı formlarını keşfetme fırsatım oldu. Sonrasında, bu deneyimi kokteyllere taşıyarak, klasik tariflere yeni boyutlar kazandırabileceğimi fark ettim.

Pirinç ile Yıkama

 Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan pirinç, yıllardır sofralarımızda yerini koruyor. Pilavdan dolmalara, çorbalardan tatlılara kadar geniş bir kullanım alanı var. Peki ya kokteyllerde? Pirincin nötr ama derinlik katabilen yapısı, içkilerle buluştuğunda bambaşka bir karakter yaratabiliyor.

Özellikle kirazla beklettiğim pirinçle yıkadığım rom ve viski denemelerinde, içkinin dokusu ve aroması büyük bir dönüşüm geçiriyor. Pirinç, içkinin keskin kenarlarını yumuşatırken hafif kremsi bir his bırakıyor ve kokteyle dengeli, doğal bir tat katıyor. Old Fashioned ve Negroni gibi klasik tariflerde kullanıldığında, tanıdık lezzetleri bambaşka bir seviyeye taşıyor.

Pirinci içkilere dahil etmek, kokteyl dünyasında alışılmadık ama son derece etkili bir teknik. Mutfağımızda yıllardır yer eden bu malzemenin bar kültürüne de uyum sağlayabileceğini keşfetmek, içki dünyasında yeni kapılar aralıyor. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2024 Yılının Dünyanın En İyi Barlarındaki En Çok Satan Klasik Kokteyller

Clear Kokteyller İçin Pratik Bir Yöntem

Bartenderların buz çağına gidiyoruz part 1