Menü Savaşları part 4
Burada önemli olan, yeni tarifler oluştururken işinize olan tutkunuzdur. Yeni kokteyller yaratmanın verdiği keyif, misafiriniz bu tarifleri beğendiğinde yüzünde oluşan küçük gülümsemeden alınan hazdır. Bunun için öncelikle klasik kokteylleri iyi bilmek gerekir. Unutmayın ki, birçok kokteyl geçmişten günümüze evrilerek yeni tatlar oluşturmuştur. Kendinize bir ilham kaynağı bulun; müzik, sanat, mitoloji,müzik
gibi birçok alanda okumalar yaparak geniş bir hobi alışkanlığı kazanmanızı tavsiye ederim.
Çevrenizi gözlemleyin, çünkü bakmak ile görmek arasında büyük bir fark vardır. Öncelikle sadece bakmayı değil, görmeyi öğrenin. İlham kaynağınızı bulduktan sonra, bu bir akşam yemeği sonrası kokteyli, mevsimsel bir servis, bir markaya özel içki veya bunların birkaç kombinasyonu olabilir. Başlangıç olarak bir ana bileşenle çalışmayı deneyin, lezzet profilini düşünün ve bunun hangi bileşenlerle uyumlu ya da kontrast oluşturduğunu keşfedin.
Tat profilinizi sürekli geliştirin; iyi, kötü, acı, tatlı ayırt etmeden tat ve koku deneyin. Tat ve koku paletiniz ne kadar gelişirse, o kadar katmanlı kokteyller yaratabilirsiniz. Sürekli kör tatma ve kör koklama antrenmanları yapın. Başlangıç olarak bir ana bileşenle çalışmayı deneyin, lezzet profilini ve bunun uyumlu veya zıt olduğu bileşenleri düşünün.
Sonraki adım ise denemeye başlamaktır, sonuçta kokteyl yapmak eğlenceli bir etkinlik olmalıdır! Tatlı ve ekşi ile tatlı ve acı kombinasyonlarını deneyin; birçok kombinasyon mevcuttur. İkinci bileşeni bulduktan sonra, deneyimi geliştirecek veya uzatacak bir şeyler eklemeye bakın. Elde etmek istediğiniz lezzeti düşünün ve tatlı ile ekşi arasındaki dengenin doğru olduğundan emin olun.
Bir içki dengelendiğinde, her bir öğe karşıtını dengeleyerek, her zaman müşterilerin zevkle içeceği bir içki ortaya çıkar. Eğer asidik tat, tatlıyı aşarsa ya da güçlü olan zayıf olanı baskın çıkarsa, içki dengeli olmaz ve dört "inşa bloğundan" biri tadı fazla etkileyebilir. Daiquiri bunun harika bir örneğidir: Rom gücü verir, karıştırılan buzdan gelen seyreltilmiş içerik zayıflığı sağlar, taze lime asidik tat ekler ve şeker şurubu tatlılık katar.
3-4 bileşenli kokteyller zamanın testine dayanmış ve bugün hala popülerdir; Margarita, Daiquiri, Old Fashioned... Liste uzar gider. Basit tutmak, malzemelerin kendilerini öne çıkarmasına olanak sağlar ve bu da işinizi kolaylaştırır. Altıdan fazla bileşen ekliyorsanız, işi fazla karmaşıklaştırıyor olabilirsiniz.
Yeni içkinizi tasarlarken pratik yönleri göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir. "Bunu da koyayım, şunu da ekleyeyim" derken, kokteylinizin karmaşık bir çorba haline dönüşmesini istemezsiniz. İçkisini oluşturmak için 700-800 TL harcayacağınız bir kokteyli hazırlamak, onu satabilmek için 3-4 bin TL fiyat koymanıza neden olabilir, bu da hem maliyet açısından verimsiz hem de müşteri açısından cezbetmeyici olur.
İçkinizin yapımının kolay olup olmadığını ve malzemelere ulaşımınızı da düşünmelisiniz. Örneğin, şuruplar, köpükler ve tentürler gibi bileşenler, bazıları sıfırdan yapılması gerektiğinde günler, haftalar hatta aylar sürebilecek hazırlık süreçleri gerektirir. Bu nedenle, içkinizi hazırlarken zaman ve üretim süresi faktörünü önceden planlamanız büyük önem taşır.
Bunun yanı sıra, kokteylin nasıl servis edileceği de çok kritik bir noktadır. Bardak seçimi ve garnitürler, içkinizin görsel ve teatral yönünü oluşturur. Görsel çekicilik, kokteylin lezzetini tamamlayan bir deneyim sunar. Tutarlılık ise başarının anahtarıdır; içkinizi her seferinde aynı kalitede ve kolaylıkla yapıp sunabileceğinizden emin olmalısınız.
Yaratım sürecinizi iyi not almak önemlidir. Kokteylinizden memnun kaldığınızda, tarifinizi ve metodunuzu kaydedin. Mükemmel bir içki hazırlamak, doğru ölçümleri almakla başlar ve her seferinde aynı kalitede, tutarlı bir içki sunabilmek için ölçümlerinizin doğru olduğundan emin olmalısınız
Yorumlar
Yorum Gönder