Tequilada Şeffaflık:


 

Tequilada Şeffaflık:

 Bir Kategorinin Geleceği için Mücadele

Burak Kapson

 

Tequila, dünya çapında popülerliği hızla artan bir kategori. Ancak bu yükselişin ardında, şeffaflık ve üretim standartları konusunda kritik bir tartışma yatıyor. Son zamanlarda sıkça gündeme gelen katkı maddesi kullanımı, hem endüstriyi hem de tüketicileri ikiye bölen bir konu haline geldi.

 

Mart 2024’te, Meksika’nın Jalisco bölgesinde gerçekleştirilen bir baskın, tequila üretimindeki şeffaflık mücadelesinin ne kadar karmaşık bir hal aldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu baskında ev sahiplerinin, ünlü Tequila Matchmaker platformunun kurucuları Grover ve Scarlet Sanschagrin olduğu ortaya çıktı. Sanschagrin çifti, özellikle katkı maddesi içermeyen tequilaları sertifikalandıran Additive-Free Alliance girişimiyle tanınıyor.

 

Katkı Maddesi Kullanımı Neden Tartışmalı?

Tequila üretiminde, norma adı verilen yasal düzenleme, %1’e kadar hacimde katkı maddesi kullanımına izin veriyor. Gıda boyaları, gliserin, meşe özü ve şeker bazlı şuruplar gibi maddeler bu kapsamda yer alıyor. Bu maddeler, doğru ve dengeli bir şekilde kullanıldığında başka kategorilerde kabul edilebilir olabilir. Ancak tequila dünyasında, bu katkıların sıklıkla agresif bir şekilde kullanıldığını ve kategorinin doğal profiline zarar verdiğini görüyoruz.

 

Peki, neden bu kadar önemli? Çünkü tequila, Meksika’nın mirasıdır. Küçük aile işletmeleri tarafından üretilen, geleneksel yöntemlere dayalı, zanaatkâr bir ruha sahiptir. Ancak yapay tatlandırıcılar ve yoğun aromalarla dolu bir ürün, bu mirası tehlikeye atabilir.

 

Tüketici Güveni ve Şeffaflık

Grover Sanschagrin’in belirttiği gibi, birçok marka katkı maddesi içermediğini düşünse de test sonuçları sıklıkla farklı bir tablo ortaya koyuyor. Additive-Free Alliance’ın test sürecine giren ürünlerin %80’i başarısız oluyor. Bu, yalnızca tüketiciler için değil, markalar ve üreticiler arasında da büyük bir güvensizlik yaratıyor.

 

Bu noktada, Tüketiciler için şeffaflık hayati bir değer taşıyor. İnsanlar, tükettikleri ürünlerin içeriğini bilmek istiyor. Katkı maddesi içermeyen tequila trendi, yalnızca kaliteye değil, aynı zamanda tüketici güvenine de bir vurgu yapıyor.

 

CRT ve Alternatif Regülasyonlar

Tequila Regulatory Council (CRT), yıllardır tequila standartlarını denetleyen tek otorite konumunda. Ancak Additive-Free Alliance gibi girişimlere karşı sert bir duruş sergiliyor ve bu girişimleri “tüketiciyi yanıltmakla” suçluyor. CRT, katkı maddesi içermeyen tequilanın sertifikalandırılmasına yönelik bir program açıklasa da bu girişim şimdilik askıda gibi görünüyor.

 

Bununla birlikte, Certificadora Royalty gibi yeni sertifikasyon kuruluşlarının sahneye çıkışı, rekabetin regülasyon standartlarını iyileştirebileceğine dair umut veriyor. Daha şeffaf ve adil bir denetim mekanizması, özellikle küçük ve zanaatkâr üreticiler için büyük bir fark yaratabilir.

 

Geleceğe Bakış

Tequila kategorisinin geleceği, bugün verdiği kararlara bağlı. Katkı maddesi içermeyen üretim, yalnızca bir trend değil; aynı zamanda kaliteye, doğallığa ve zanaatkârlığa duyulan özlemin bir yansıması.

 

Bir işletme sahibi ve mixolog olarak, şeffaflık ve kaliteye olan inancım tam. Sektörün kendine şu soruyu sorması gerekiyor: Tüketicilere ne sunuyoruz? Bir miras mı, yoksa yapay bir ürün mü?

 

Benim cevabım net: Gerçek tequila, agave’nin özünden gelir; katkı maddelerinden değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2024 Yılının Dünyanın En İyi Barlarındaki En Çok Satan Klasik Kokteyller

Clear Kokteyller İçin Pratik Bir Yöntem

Bartenderların buz çağına gidiyoruz part 1