Bathtub Gin


 Bathtub Gin, ismi bile nostalji ve isyan kokan bir cin. Amerika’nın 1920’lerdeki içki yasağı döneminde, yasakları delmenin ve özgürlüğü bir kadehte bulmanın sembolü haline gelmişti. Evde, amatör distilasyon teknikleriyle üretilen bu cin, adını insanların banyo küvetlerinde büyük miktarlarda alkolü su ve botaniklerle karıştırmasından aldı. O dönemlerde, içki ruhsatı almak imkânsızdı ve piyasada satılan endüstriyel alkoller büyük tehlikeler içeriyordu. Yine de insanlar içkiyi bırakmaya hiç niyetli değildi.

Bu cinin tarihi, sadece içki üretiminin değil, bir yaşam tarzının da doğuşunu temsil ediyor. Bir içkiye bu kadar anlam yüklemek mümkün mü? Elbette. Bathtub Gin, speakeasy barlarının arka odalarında, caz müziğinin ritminde yankılanan kahkahalarla büyüdü. Yasadışı olmasına rağmen, belki de bu yüzden daha çok arzulandı. Bir yudumu bile, özgürlük hissiyle dolduruyordu bardağı.

Bugün ise Bathtub Gin modern bir dönüşümle raflardaki yerini aldı. İngiltere’nin Tonbridge bölgesinde el yapımı olarak üretilen bu özel cini, Türkiye’de daha önce hiç karşılaşmadığım bir gin olarak, 2022 yılında aldığı altın madalya sayesinde tanıdım. Bir gin sever olarak denemekten kendimi alamadım. Damıtıldıktan sonra yedi gün boyunca portakal kabuğu, ardıç, kişniş, kakule, kasia kabuğu ve karanfil ile demleniyor. Bu soğuk infüzyon yöntemi, ona eşsiz ve katmanlı bir tat profili kazandırıyor. Burunda baharatlı ve narenciye tonları hâkimken, damakta sıcak baharatların ve ardıcın kusursuz birleşimi hissediliyor. Bitimi ise uzun, dolgun ve hafif tatlımsı.

Atom Brands’in 2011 yılında üretime başladığı bu cin konusundaki yaklaşımı, üretim sürecinin her aşamasına dokunan bir titizlikle şekilleniyor. Her şişe, özel olarak paketleniyor ve el yapımı hissini koruyor. Yıllar içinde ev yapımı cin kavramından uzaklaşmış olsak da, Bathtub Gin o eski isyan ruhunu içinde taşımaya devam ediyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2024 Yılının Dünyanın En İyi Barlarındaki En Çok Satan Klasik Kokteyller

Clear Kokteyller İçin Pratik Bir Yöntem

Bartenderların buz çağına gidiyoruz part 1